MEZAR MIMARISI...

Antik çağdan bu güne,lahit mezar mimarisi değişse de lahit mezar geleneği asla değişmemiştir.
   
Soylular,asilzadeler krallar,şehzadeler sultanlar...Devlet erkanı.Zenginler. Biraz daha ileri gidersek,yıllarca devlette görev almış,ama yetkisini menfi çıkarları uğruna kullanmış ve yakalanip ölüme mahkum edilmiş kişiler bile,özellikle bizde bu anıt mezar yani,tūrbe,kûmbet sanduka yada görkemli bir mezar taşı altında gömülürken. Gariban yoksul ya isimsiz bir taş altında ve izi bile olmayan bir mezarda yatar.
  
       Antik çağın soylularına dağ yamaçlarında ki yalçın kayalara oda mezarlar yontulurken sıradan halk yine bir nevi açıkta kaldı.
      
Mezar mimarisi evrim geçirse de lahit mezarlar hep güncellendi.Önceleri pişmiş topraktan yapılıp iç yüzü resimlerle donatılan mezarların  yerini zamanla dışı derin yontular ve neredeyse heykel görünümlü,içi sade ve ölünün konduğu taş yatak ve yastıktan bir hal aldı.
      Hırıstıyanlık ile paganizm arasında kalınan zamanlarda ise toprak altı ve içi bitkisel motifler ve cennet kuşları ile süslü mezarlar geldi. 

      İslamiyetin gelişiyle lahit,odamıza,kaya mezar odaları tarih oldu. Selçuklu dönemi mezarlarda ilk başlarda her biri yazılı belge niteliğinde sanatsal estetiği çok fazla olan taş sandukalı ve görkemli mezar taşları alırken daha sonra ki yıllarda ise osmanlı dönemi türbelerin atası. Mezar hazinesi alt katta olup,üst bölümü mescit olarak kullanılan kümbetler ortaya çıktı.

     Sıradan gariban halk.halen kara toprakta ve baş uçlarında isim dahi olmayan bir kara taştan oluşan mezarda yattı.

     Selçuklu bitti.Osmanlı geldi.Bu kez de hükümdarlık öldüklerinde süslü türbelere taş yada ahşap sandukalar içinde defnedildi.Devlet içinde önemli görevlerde bulunanlar da biraz daha sade türbelere Yani paganizm ile hırıstıyanlik arası dönem yada antik çağın kaya mezarları ile mimarisi değişse de eş değer kabirler. Devletin bir alt kademesinde görev alanlar ise görkemli sarkılarla süslü mezar taşlarindan oluşan mermer mezarlara.

      Asırlar geçmış çağlar , ve soyluların mezarları mimari değişime uğrasa da amacı değişmemişti. Hepsi mezar sahibinin öbür dünyada ki evini temsil ediyordu yanı.

     Günümüzde ise,varlıklı insanların ve devlet ekranının mezar seçimi mimari olarak değişse de seçim olarak değişmedi.

     Ha o yönetenleri seçen veya onlara boyun eğen sıradan halkın mezarımı....
     Bir garip öldü
                     Diyenler.
Üç günden sonra dünyalar,
               Soğuk su ile yuğalar
                    Sòyle garip ben niceyim..
       Sonrası mı.? Sonrasında çoğunlukla ezilen garibanların mezarlarının ya hayaletlerinden korktuk yada hep o hayaletlerin sırrını aradık,durduk...
               
                                             Yalçın Öztürk.

Yorumlar

Popüler Yayınlar