KÜNYE AĞAÇ
Yanık türküler
Söylendi.
Asker cigaralari,
Peşpeşe yakılırken
Mektuplar çıkarılıp göğüs
Üstündeki cepten
Aynı satırlar kim bilir kaçınci
Kez,okundu.
Doldu buğulu gözler,
Daldı gitti uzaklara...
Sırdaştın sen onlara.
Etrafında onca reyo,onlarca
Ana kuzusu.
Sen tektin. O üyucek ovasında
Bir yanlız ağaç.
Yaz aylarında tek dostundu,
Onca acemi asker.
Şoför olacaklardı,
Anadolu yollarında yüzlerce
Vatan evladıni taşıyacakti görev
Uğruna.
Yalnizdı,yalnizdilar. Yan yanaydılar ama
Kimseler yoktu yanlarında.
Duygu yüklüydüler
Dudaklarında filitresiz asker
Cigarasi.ellerinde kasatura.
Önce isimlerini
Sonra şehirlerini
Doğum tarihlerini
Ve sevdalarinin ismini,
Kazidilar gövdene
Sustun.....
Suskunluğun.onlarin seninle o gecede
Yalnizliğini paylaşmalariydi.
Bir yaz bitti,gittiler.
Yaz geldi,dönmelerini bekledin.
Gelmediler.
Tam otuz yıl geçti.
Onlardan bazilari belki öldü
Buyuk cogunlugu hayatta ve coluk çocuklarina gölge etmekte.
Sen.
Yine eskisi gibi,teksin.üğücek ovasinda,
Üstelik ölüme terk edilmiş halde...
Bir gün yıkılacak ve ya kesileceksin,
Kökünden
Ve biz senin kim olduğunu
Anadolunun neresinden geldiğini
Tek tek okuyacağiz.yüzlerce künyeyi.
Herkes unutur seni
Ben
Asla...
Üğücek ovasindaki koca yaşlı kavak..
İyi sakla o yüreğindeki onlarca
Mehmet in ismini.
Emanet dir o çocuklar
Sana.
........
Yalçın Öztürk.
İki yol var hayat ta.
Karanliktan
Aydınlığâ,
Aydınlıktan.
Karanlığa...
Karanlıklar uzun,
Aydınlıklar ise. Kısa.
Kısa olan yolda,
Dostlar. Dostluklar ve
Hayaller vardır.
Su misali...
Kimi vakit,sakin.
Kimi vakit,taşkın.
Kaybolur karanlığa doğru,
Dostlardan. Biri...
Öteki koşar,omuz verir
Taşır son noktanın olduğu,yere.
Su misali. Akar gelir caddenin iki
Yanından.
Siyah beyaz bir anı kalır.İznik sokaklarından.
Zaman geçer hızla,
İki yakada ki sular kurur.
Hatıralar,yavaş yavaş unutulur.
Geriye kalan. İki karanlık yolun ortasında
Kalan,
Bir küçük aydınlık ve zamana saçılmış
Bir kaç anı,
Bir iki,siyah beyaz fotoğraf...
Ve
Yürekten gelen bir
Oooff...!
(Kılıçaslan caddesinden siyah beyaz kare)
Yalçın Öztürk.
Söylendi.
Asker cigaralari,
Peşpeşe yakılırken
Mektuplar çıkarılıp göğüs
Üstündeki cepten
Aynı satırlar kim bilir kaçınci
Kez,okundu.
Doldu buğulu gözler,
Daldı gitti uzaklara...
Sırdaştın sen onlara.
Etrafında onca reyo,onlarca
Ana kuzusu.
Sen tektin. O üyucek ovasında
Bir yanlız ağaç.
Yaz aylarında tek dostundu,
Onca acemi asker.
Şoför olacaklardı,
Anadolu yollarında yüzlerce
Vatan evladıni taşıyacakti görev
Uğruna.
Yalnizdı,yalnizdilar. Yan yanaydılar ama
Kimseler yoktu yanlarında.
Duygu yüklüydüler
Dudaklarında filitresiz asker
Cigarasi.ellerinde kasatura.
Önce isimlerini
Sonra şehirlerini
Doğum tarihlerini
Ve sevdalarinin ismini,
Kazidilar gövdene
Sustun.....
Suskunluğun.onlarin seninle o gecede
Yalnizliğini paylaşmalariydi.
Bir yaz bitti,gittiler.
Yaz geldi,dönmelerini bekledin.
Gelmediler.
Tam otuz yıl geçti.
Onlardan bazilari belki öldü
Buyuk cogunlugu hayatta ve coluk çocuklarina gölge etmekte.
Sen.
Yine eskisi gibi,teksin.üğücek ovasinda,
Üstelik ölüme terk edilmiş halde...
Bir gün yıkılacak ve ya kesileceksin,
Kökünden
Ve biz senin kim olduğunu
Anadolunun neresinden geldiğini
Tek tek okuyacağiz.yüzlerce künyeyi.
Herkes unutur seni
Ben
Asla...
Üğücek ovasindaki koca yaşlı kavak..
İyi sakla o yüreğindeki onlarca
Mehmet in ismini.
Emanet dir o çocuklar
Sana.
........
Yalçın Öztürk.
İki yol var hayat ta.Karanliktan
Aydınlığâ,
Aydınlıktan.
Karanlığa...
Karanlıklar uzun,
Aydınlıklar ise. Kısa.
Kısa olan yolda,
Dostlar. Dostluklar ve
Hayaller vardır.
Su misali...
Kimi vakit,sakin.
Kimi vakit,taşkın.
Kaybolur karanlığa doğru,
Dostlardan. Biri...
Öteki koşar,omuz verir
Taşır son noktanın olduğu,yere.
Su misali. Akar gelir caddenin iki
Yanından.
Siyah beyaz bir anı kalır.İznik sokaklarından.
Zaman geçer hızla,
İki yakada ki sular kurur.
Hatıralar,yavaş yavaş unutulur.
Geriye kalan. İki karanlık yolun ortasında
Kalan,
Bir küçük aydınlık ve zamana saçılmış
Bir kaç anı,
Bir iki,siyah beyaz fotoğraf...
Ve
Yürekten gelen bir
Oooff...!
(Kılıçaslan caddesinden siyah beyaz kare)
Yalçın Öztürk.


Yorumlar
Yorum Gönder