KAYIP İZNİK

KAYIP İZNİK
Göl kenarini geziyorum, Tanidik bir eski sima, dost.ariyorum.yok...
Ne çok ysbsnci var. Nereye gitti eski dostlar o eski cay bahçeleri,esnaf. İznik motelde yer
ayirtacaktim,bir kaç gün kalip eski dostlari ziyaret edip gölde çayimi içip balikci motelde yayin
baligi yiyecektim.
Dediler ki iznik motel kayip, kimse nereye gittiği bilmiyor. Bir gece ansizin kayıplara karişti. O
gün bu gündür bir daha kimse görmedi. Ya balikçi restorant...? Rivayet odur ki bir gün tüm personel
bina ile birlikte göle baliga cikti ve firtinaya yakalandılar. Kiyida parçalanmış bulduk...
Peki belde çay bahçesi vardi. Erdoğan ve İbrahim ağabey. Zaman dediler.. Zamana uyamadi ve
bir gün saz gölgeligi çöktü her şey göl sularina karisti. Ne hayaller kurmustum oysa. Aksam
serinliğinde gidecek kiyiya yakin bir masada oturacak Tekel birasi içecektim. Ozamanlar
öyleydi,cay bahçelerinde bira satilir aileler iner isteyen çayini içer isteyen birasini yudumlar ve
efendi efendi kalkar giderdi.
Ümidim tukeniyordu. Son bir gayret ile bu gün sahilde bulunan çam agaclarinin arasından ( ki
ozamanlar orman dinlenme ve piknik alaniydi) yürüyorum.motel burcumu aradim..hemen
yanindaki kirikcatal restoranti gözlerim ama birakin onlara görmeyi bir zamanlar arkalarından ayak
uclarina yükselip gölde gün batimini seyreden kaleyi görmek mümkün değil. Onların yerinde
belekoma (bilecik) diye koca bina.
Gözlerimdeki yaşi siliyorum.adimlarimi sıklastirip şelale çay bahçesine hizla yürüyorum. Cup
Rafet şimdi tavsan kani cay demlemistir ufuk kizilindadir.önümde çay,ardinda kizila dönmüş
güneş ve göl. Lakin kapiyi ariyorum yok... Ne şelale çay bahçesi ne rafet ağabey. Onlar dedi.
Çoktan terk etti bu dünyayi.
Olsun dedim. Onlarda küsüp iznike gitsinler bende Samanyolu restorant da bir duble raki içer
su üzerindeki ahşap iskele deki orkestradan canli müzik dinler ve su içindeki fiskiyeyi seyrederim..
Yürüdüm. Saman yolunun olduğu noktadayim,önümde küçük bir büfe.! Sağa sola baktim yeşil
alan. İskele deki orkestranın yerinde kurbağalar senfonide. Fiskiye direklerinde bir kaç sarhoş yada
gün yorgunu Martí, fiskiye borularinin boynu bükük. Onlara doğru akan iki küçük çağlayan..!
Kurumuş.
Öfkeleniyorum ve hic olmazsa inciralti cay bahçesine giderim Mithat abi ( balikci) kral cay
yapar ve en son moda müziklerde ondadir... Son bir gayret inciraltindayim. İncirler bile kurumuş.
Ne alti kalmis ne ustu. Her şey her yer ve herkes... Yabnci. bir şehrin can damari bukadarmi kurur
yada değişir. Ne çok yabancı var sahilde diye düşünürken. Biri." Kardesim o senin dediğin şeyler
yollar önce, bunlarda yeni nesil iznik" dedi.
Bir den ne kadar yanliz olduğumu ve hiç bilmediğim bir mekanda bulundugumu gördüm.
Eski izniki düşündüm ve çook özledim. Meğer iznik bu gün ne kadar gerilerde kalmis...!
Y. Öztürk.
××××

Yorumlar

Popüler Yayınlar