DÖKÜMANLAR

Keyfî
Yerindeydi ince burunun
Etrafında oruç yiyen hacı leylekler
Sazlıklarda zıplayan sazanlar..
Ufukta güneş el sallarken
Askania üzerinde gün
Bitti.
Ve nikaia bölgesindeki
Ilk roma koprusundeyim.
Asırlardır gizli,
Sadece sırtına basıp geçiyorsun da
Altında ne var merak etmiyorsun.
Yol başındaki roma köprüsünden daha büyük daha estetik
O blok mermer
Bu tuğla.
Bölgede pazar köprüsü diye
Bilinir.

    ××××××

Yol
Uzayip gidiyor
Olan biten umrunda
Değil gibi.
Kenarına mum misali
Sıralanmış selviler,
Ve diplerine gölge vermezler.
Mum misali yani.
Bir gün biri eriyip gidecek
Öteki ise uzun yillar sonra
Kuruyacak.

Şu an,
Yangın geçirmiş bir
Alan da
Mezar başı ağacı
Gibi.

     ××××××

Bin bir sır
Saklı
Sarıkaya.
Neron'un emriyle
Yarılmıs olsa da
Gòğsü,
O.unutuldu
Sarıkaya kaldı
Baki.. Sırlarını yazmıstı,
Eteginde ki kaya ya ve
Aradan asırlar gecti,
Yeni bir neron geldi,
Yıl.1970 lerin başı.
Karayollari dozeri
Kırdı geçti.

Sarıkaya
Sırlarini göle
Döktü.
Yorulmuştu
Bugun,ayaklarıni suya
Sokmuş serinlerken,
Anlatti olanlari ve
oradan burdan.
Sustu,
Gözleri gölün enginine
Dalarken
Sessizce ayrıldim
Dibinden.
....
Y.özturk

   ×××××××

KILIÇ BALIĞI
Kilic baligi bahara dek deniz dibinde gezer agresiftir. Gunesi bahari bekler,birde kendisine aşik
balikciyi.
Balikci. Yorgundur ve maddi açidan bitik.
Kiliç baligi gunesi gordugu bahar ayinda
Deniz yuzeyine çikar. Ölu gibi yatar
Nasibini arayan balikci, açik denizde gorur onu ve. Teknenin ucunda elinde zipkin gozu hedef te
yaklasir,kilic baligina.
Es gecer ve baligi ölduremez ise
Hedeftir balikci
Ve
Ölme vakti,artik balikçidadir.
Ziplar kiliçbaligi ve tam kalbine saplanir balikçinin.
İkisi de
Denizin mavisine, gömülür.
Ogun bu gundur.
Deniz ölülerine. Mezar taşi dikilmez.
Ben
Gelmeden once
Her şey vardi zaten.
Biraz yeşil
Çokça mavi.
Mavinin yarisi
Gökte
Yarisi,
Denizdeydi.
Ben.
Sadece onumdeki kirmizi renge batirdim
Firçami.
Ruzgar esti,
Dengem şaşti ve firçamdaki
Kirmizi.
Güneşe bulaşti.
Çok sicakti,eridi
Renk.
Akti denize
Maviyle bulustu,
Ufuk kizardi
Kizdi deniz.
Hişimla ulasti,
Kiyiya. Ve kumsaldan taşan
Sular
Boyadi doğayi.
Benim suçum mu..?
Bir gece
Bir deniz kenarinda
Çelimsiz bir sokak lambasi
İşiginda..
Anlamsiz hayallere dalmak
Ve
Çalakalem. Bunlari yazmak
Önumde fırtina
Altimda dalgali deniz
Ardimda,
Kara nin zifiri
Katranliği.
Yanlizliğa mahkum
Benmiydim
Veya deniz. Hatta gece.
Ne bileyim,balikciyla
Boguşan
Kiliç baliğimi.
...
Y.ozturk
________

NIKAIA
Bu senmisin ey şehrim.
Ne kadar bââkir ve sade.
Helikore nin bağları var etrafında.
Ve sen taze bir gelin..
Kırış kırış olmuş tenin,belli ki
Alerji etmiş seni yeni medeniyetin
Şarap veren baglarından uzak,
Yaşarken sarhoş gibisin.
Bu.Senmisin ey kentim
Boş meyhanenin masalarında
Geçmişi arar gibisin.
Taciz tecavüz kaderin,
Satmışsın medeniyet apoletini,
Beton çibanlarin olmuş bedeninde.
Çürümüş diş gibi sökulurken zeytinlik
Eski bir resimde kalmış suretin.
Ve ben onu
Her gece
Rüzgara asarım.Ararım her gece.
Kaybetmekten korkarım.
Bu resimdeki senmi sin ey,
Şehrim.
_____________

ÇÜRÜK BİRER DİŞ GİBİ, TERK EDİLMİS ESKİ KÖY EVLERİ.
LEYLEK, YİKİLMASİN DİYE ÜRKEK KONUYORMUS DUMANÍ TÜTMEYEN BACALARA.
OYSA BİR ZAMANLAR AŞ KOKAN O EVLER,ARTİK YAŞAMİN SON DEMLERİNDELER.
BİR GÜN. SESsiZCE ÇOKECEKLER ANİLARİNİN ÜSTÜNE,KİMSE BİLMEYECEK
İÇİNDE YAŞANANLARİ.
KÜSKÜNLER,
KİRGİNLAR.
OYSA HİÇ ACİKTA BİRAKMAMİŞTİ İCİNDE YAŞAYANLARI.
ONLAR TERKETTİ ONU.
VE BİR LEYLEGİN SEFKATİ TUTTU BELKİ.
BELKİ DE SON BİR NEFES,BİR UMUT.
SONRASİ MECHUL.
ÇÜRÜMÜŞ DİS GİBİ,HAYATTAN ÇEKİLECEKLERİ GÜNU. BEKLERLER.
Y ÖZTÜRK
___××××___
DİBEK.!!
Dev çorba kasesi giblyim ben.
Dibek derler bann.
Ömür tüketir
Tahil ufalarim.
Çok tutulurum buralarda meshurdum
Göbekli,
Kısa boylu tifilım.
Genç lozların gözdesiydim, toplanırlar etrafımda. Yureklerindekini dökerler bana. Ellerinde
tokmak dillerinde türkü. Gözleri ev camlarinda, sokak aralarında.
Camlarda sevdalarinin anasısokak aralarında sevdallan.
Kimin kimi sevdiğini ilk ben bilirdim. Yanık türküleri ik ben duyar dinlerdim.
Yaşlandi bedenim yada zaman eskidi. Sanınm sevdelilan değişti. O genç kazlaryanık oglanlarin
yureklerini ezerdi bende, analarina inat.
Ezilirdi yürekler, egilirdi sevdalh oğlanlar. Türküler yayilirdi kby meydanına Pekmez
zamanı,harman vakti.hasat ayı geldiğinde.
Aylardan artık son bahar.
Hüzünlü sevdalar vakti.
Neo aşklar var
Ne de o sevdalıları.
Ben.
Bu kuytu izbe de. Atilacagim yada kirilacagim günü beklerim. Belli mi olur, bakarsın zengin bir
köşketaşınır.
Baş köşeye otururum.
Olsun. Varsın hayat böyle sursun bundan gayri.
Ben.
içimdeki o sevdalari yaşatır yaşanm ya, zaman.sokak aşk yada sevda. Çok mu önemli.
Dedim ya. Dev bir kaseyim ben,adım Dibek.
Y.Öztürk.
_________

Manzarayı
Değişme zamanı.
Yıldızlar olmali,
Mesela.
Bir ikisi tökezleyip
Dūşmeli.
Ay,bir kayığın burnunda
Göle girmeli.
Uzaklarda bir sur
Deliğinden baykuş
Ötūp yırtmali karanliği ve
Kūçūk bir yarasa o
Yırtıktan gelmeli,geceye.
Huysuzlanmış kőpek havlamalari
Karışmalı,yalpalayarak giden
Sarhoşun ayak sesine.
Asırlık uykusundan
Uyanmalı
NİKAİA ve
Kendini huzursus edenleri
Çekmeli,sorguya.
Ay. Tepelerin ardına gizlenirken
Gūneş uyanmalı
Yargilamalı,nikaia nın yakaladiklarini.
Sonra.sessizce ufukta uykuya yatmali
Gece yeniden gelmeli.
Yıldızlar neşe içinde yağmali
Nikaia ya.
Çocuklar hayaller kurmali,
Geleceğe...
Ve ben.artik saçmalamayi
Kesmem gerekli.
Manzarayi degiştirmeli
Yani.
.....
Y.öztūrk

Sur diplerinin cüce
Gölgelerine.

Kafa tutardı
Ufak atların büyük gölgeleri
Özgürlüğe dört nala koşup giderken..

Arkalarında Nikaia şaha kalkarken.
Bir kapıdan ötekine,
Pegasus un kanatlarıyla.
Uçarcasına, nal sesleri çarpardı sur
duvarlarına.

Göz yaşları gibiydi küçük küçük
çatlaklar.
Yüreği kanıyordu sanki
Yaşlı sur duvarlarının.
Yalçın öztürk

Sazliklar.
Yanmaz her zanman.
Bazen göl yanar,
Yada
Güneş.

Bazen yürek tir yanan
Bazen sen.
Bazen sazliklar
Kimi zaman göl.
Aslında sensin yanan,
Sen.

Yanginlarina bahane
Arayan.
Güneş ayni renk
Sazlıklar sari,
Göl her zaman kızıl.
Yöztürk
...
Gece,ana rahmine benzer.
Sessizce kıvrılır,içine
Uyursun.
Her Nekadar korksan da karanliktan,
Teslim olur,tutunursun bir yerinden,
Ucundan.
Onunsun artik.Bedenin,
Ruhun,onun.çekersin ayaklarini
Karnîna,
Gece dir seni,her gune doğuran.
Yıldizlar bilir,
Bulutlar ve hatta
Karanliklar...
Korkularina rağmen,
Sevdalarina söz dersin,
Bu akşam,yada yarin...
Ve gece,sözūndedir
Her zaman.
Ya sen.?
Sözlerine şahit tuttun ya geceyi,
Unuttun gittin ettiģin yeminleri.
Ve yine geldi,gece.
Hadi gel,tut elimi yalanlayalim
Yalanlarini,dedi.
Korktun..
Aslinda korkun değil di gece,
Kendine söylediğin yalanlardi
Yüzleşemediģin,
Ve sen
Adını koydun..
Korkutuyor beni,gece
Hadi be,yalanci..
Geceydi korkan,
Onca yalandan.
....
SEVDA ÜZERİNE.

Sevdinmi.?
Efeleneceksin
Sevdani omuzuna asip
Gideceksin.

Aşk..
Tek kırma tüfek gibidir.
Çekersin tetiği, patlamaz.
Patlarsa eğer,
Sesi..

Sonsuzluğa dek çınlar.
Sevda...
Yürek ister,
Göz yaşi ister
Aci
ister
Ve
Bu karışımı yoğuracak,
Yürek ister.

Ağlayacak göz,
Yaslanacak omuz
Paylaşacak duygu olmazsa eğer.

Sen.
Efe olsan ne yazar.
Hasretlendiğinde
İki damla göz yaşı sıkamıyorsan eğer.
Yada yanik bakmayı bilmiyorsan.

Sevda.
Sadece kör kurşun gibidir.
Dokununca
Titremiyorsan,
Sen.
Ne efesin nede
sevmeyi bilen.
....
Yöztürk
Tiryakisiyim
Önceleri sadece,gecenin
Sandım.
Tesadüftü bir gece
Seninle tanıştım.

Duyguların gülûmsüyordu,
Bakışlarin da bir başkalik
Vardı...

Adam, sevdasını anlatıyordu.
Kadın,mutluydu,Seviliyordu.
Ve adamín gözlerinin içine
Bakıyordu....
.....
Yaratıcıydı,"Kadın".

Dilden tatlî kelimeler dökülüyordu.
Mutluydu,derken
Titredi kadın.

Kadína baktı adam,
Öyle bir "sevdam" dedi'ki.!
Bir başka kadîn o kelimeyi duymak için,
Ömür verirdi.

Duygularin hasat vaktiydi
Ve Adam. Hasat mevsimini
Yaşıyordu.Sözler sarı ve bereketliydi.Bir şey vardı,ters giden..

Adamın gözbebeklerinde aşkın
Rengi yoktu.
Aslında aşkın bağ bozumundaydi.
Duygular ezilmiş,
Mayalanacak yürek,
Yoktu,eksikti.

Ve kadın sarı saçlarını çekti
Aldı,sevdasızliktan.
Aşk mevsimi,hazana
Sevdalar hūzüne döndü.

Geceye bakan,geride kalan
Sarı saçlı
Hüzün gözlü,
Hazan bakışlı bir kadin.

Lacivert gece'ye hasret bakış,
Özlem dolu kelimeler
Bir çift hüznün öykusu
Bakış kaldı.
Dünya denen üretken,
Gezegen de, o kadın aslında
Hep yanlızdı.
Ve erkeğin bir kemiğinden kadin
Deģil.
Kadının bedeninden erkek,
Sevdalar yaratılmiştı.
....
Genim
Bozuk benim.
Genlerim de sorun
Var.
Sorun ya genlerimde
Ya da beynimde.
Serttir benim
Düşüncelerim çok sert.
Acimasiz vurur aykirilara ama
Sevgim vardir benim
İpekten yumuşak,
Saman alevinden
Sönûk.
Kibrit kadar ani
Hayat kadar uzun.
Sevdim mi
Kork.
Bilmedigim nefrettir,
Öğrendigimde
Kaç,git.
Kızdım mí gel üstüme
Susar
Severim
Seni
...
Gøzlerime bak
Ama
Gøzlerimin bebeğine
Öyle bak ki kadın,
Ben sana bakmaya
Değil.
Gözlerinden akmaya
Yüreğinde bogulmaya hazır olmaliyim.
Bak,bana
Ak yūreğime ve ben
Sende
Kaybolayım.
Gøzlerin gelsin
Kaybolmalarima..
Ve ben
Tunanayim onlara
Sakın
Kırpma,kapatma.
Dudaģina gelene kadar,
Bak.
Sonra,
Kapa gøzlerini.
Kūçük küçûk buselerimi
Tat. Ve ben yuvarlanip gideyim
Yüreğine.
....
Seninle geceyi
Bölüşmek,
Iki duble laf
Etmek.
Yıldız yorgan
Altında
Kelime sağnağina
Yakalanmak,
Ne güzel,gülüm.
Sen aç,geceyi ve
Doldur yürek denen
Kadehi.
Kelimeler buğulansin
Diller,sussun.
Bakışlar,konuşsun.
Sevgi illaki seni seviyorum demek
Degilki.
Bir bakış
Bir dokunuş
Gecenin ruhu
Degilmi,
Gülüm.

××××××

Sur diplerinin cüce
Gölgelerine.

Kafa tutardı
Ufak atların büyük gölgeleri
Özgürlüğe dört nala koşup giderken..

Arkalarında Nikaia şaha kalkarken.
Bir kapıdan ötekine,
Pegasus un kanatlarıyla.
Uçarcasına, nal sesleri çarpardı sur
duvarlarına.

Göz yaşları gibiydi küçük küçük
çatlaklar.
Yüreği kanıyordu sanki
Yaşlı sur duvarlarının.
Yalçın öztürk

Sazliklar.
Yanmaz her zanman.
Bazen göl yanar,
Yada
Güneş.

Bazen yürek tir yanan
Bazen sen.
Bazen sazliklar
Kimi zaman göl.
Aslında sensin yanan,
Sen.

Yanginlarina bahane
Arayan.
Güneş ayni renk
Sazlıklar sari,
Göl her zaman kızıl.
Yöztürk
...
Gece,ana rahmine benzer.
Sessizce kıvrılır,içine
Uyursun.
Her Nekadar korksan da karanliktan,
Teslim olur,tutunursun bir yerinden,
Ucundan.
Onunsun artik.Bedenin,
Ruhun,onun.çekersin ayaklarini
Karnîna,
Gece dir seni,her gune doğuran.
Yıldizlar bilir,
Bulutlar ve hatta
Karanliklar...
Korkularina rağmen,
Sevdalarina söz dersin,
Bu akşam,yada yarin...
Ve gece,sözūndedir
Her zaman.
Ya sen.?
Sözlerine şahit tuttun ya geceyi,
Unuttun gittin ettiģin yeminleri.
Ve yine geldi,gece.
Hadi gel,tut elimi yalanlayalim
Yalanlarini,dedi.
Korktun..
Aslinda korkun değil di gece,
Kendine söylediğin yalanlardi
Yüzleşemediģin,
Ve sen
Adını koydun..
Korkutuyor beni,gece
Hadi be,yalanci..
Geceydi korkan,
Onca yalandan.
....
SEVDA ÜZERİNE.

Sevdinmi.?
Efeleneceksin
Sevdani omuzuna asip
Gideceksin.

Aşk..
Tek kırma tüfek gibidir.
Çekersin tetiği, patlamaz.
Patlarsa eğer,
Sesi..

Sonsuzluğa dek çınlar.
Sevda...
Yürek ister,
Göz yaşi ister
Aci
ister
Ve
Bu karışımı yoğuracak,
Yürek ister.

Ağlayacak göz,
Yaslanacak omuz
Paylaşacak duygu olmazsa eğer.

Sen.
Efe olsan ne yazar.
Hasretlendiğinde
İki damla göz yaşı sıkamıyorsan eğer.
Yada yanik bakmayı bilmiyorsan.

Sevda.
Sadece kör kurşun gibidir.
Dokununca
Titremiyorsan,
Sen.
Ne efesin nede
sevmeyi bilen.
....
Yöztürk
Tiryakisiyim
Önceleri sadece,gecenin
Sandım.
Tesadüftü bir gece
Seninle tanıştım.

Duyguların gülûmsüyordu,
Bakışlarin da bir başkalik
Vardı...

Adam, sevdasını anlatıyordu.
Kadın,mutluydu,Seviliyordu.
Ve adamín gözlerinin içine
Bakıyordu....
.....
Yaratıcıydı,"Kadın".

Dilden tatlî kelimeler dökülüyordu.
Mutluydu,derken
Titredi kadın.

Kadína baktı adam,
Öyle bir "sevdam" dedi'ki.!
Bir başka kadîn o kelimeyi duymak için,
Ömür verirdi.

Duygularin hasat vaktiydi
Ve Adam. Hasat mevsimini
Yaşıyordu.Sözler sarı ve bereketliydi.Bir şey vardı,ters giden..

Adamın gözbebeklerinde aşkın
Rengi yoktu.
Aslında aşkın bağ bozumundaydi.
Duygular ezilmiş,
Mayalanacak yürek,
Yoktu,eksikti.

Ve kadın sarı saçlarını çekti
Aldı,sevdasızliktan.
Aşk mevsimi,hazana
Sevdalar hūzüne döndü.

Geceye bakan,geride kalan
Sarı saçlı
Hüzün gözlü,
Hazan bakışlı bir kadin.

Lacivert gece'ye hasret bakış,
Özlem dolu kelimeler
Bir çift hüznün öykusu
Bakış kaldı.
Dünya denen üretken,
Gezegen de, o kadın aslında
Hep yanlızdı.
Ve erkeğin bir kemiğinden kadin
Deģil.
Kadının bedeninden erkek,
Sevdalar yaratılmiştı.
....
Genim
Bozuk benim.
Genlerim de sorun
Var.
Sorun ya genlerimde
Ya da beynimde.
Serttir benim
Düşüncelerim çok sert.
Acimasiz vurur aykirilara ama
Sevgim vardir benim
İpekten yumuşak,
Saman alevinden
Sönûk.
Kibrit kadar ani
Hayat kadar uzun.
Sevdim mi
Kork.
Bilmedigim nefrettir,
Öğrendigimde
Kaç,git.
Kızdım mí gel üstüme
Susar
Severim
Seni
...
Gøzlerime bak
Ama
Gøzlerimin bebeğine
Öyle bak ki kadın,
Ben sana bakmaya
Değil.
Gözlerinden akmaya
Yüreğinde bogulmaya hazır olmaliyim.
Bak,bana
Ak yūreğime ve ben
Sende
Kaybolayım.
Gøzlerin gelsin
Kaybolmalarima..
Ve ben
Tunanayim onlara
Sakın
Kırpma,kapatma.
Dudaģina gelene kadar,
Bak.
Sonra,
Kapa gøzlerini.
Kūçük küçûk buselerimi
Tat. Ve ben yuvarlanip gideyim
Yüreğine.
....
Seninle geceyi
Bölüşmek,
Iki duble laf
Etmek.
Yıldız yorgan
Altında
Kelime sağnağina
Yakalanmak,
Ne güzel,gülüm.
Sen aç,geceyi ve
Doldur yürek denen
Kadehi.
Kelimeler buğulansin
Diller,sussun.
Bakışlar,konuşsun.
Sevgi illaki seni seviyorum demek
Degilki.
Bir bakış
Bir dokunuş
Gecenin ruhu
Degilmi,
Gülüm.

×××××××××

Kendimize benzettik
Seni.
Ayak ūstū abur cubur
Yedik
Sağlìģimizi bozduk. Obezite
Olduk.
Genlerimiz ile biz oynadik biz
Bozduk.
Sonra. Sana baktık. Çok doğaldın
Kıskandik.
Kendimize benzetmek için çare
Aradık.
Çocuklarimizin geleceği
Dedik.
Onlarida menfaatlerimiz uğruna
Kullandik.
Oysa artik çalışmadan para,
Kazanmaliydik.
İyi olacak hastanin. Doktor ayağina
Gidermiş.
Geldi,reçeteyi yazdi.her gūn bir öğùn
Mūteahit,.
Dedi.Ama yeşili yok etme
Pahasina.
Ağzimizin suyu aktı,başimizi eģdik
Sevindik.
Sonunda seni de kendimize uydurduk ve
Beton ile
Obeziteye
Boğduk. Çok duygusaldik be. Yalandan
Ağladik.
Eski halini yad ettik paylaştik ve dedikki
Ah eski iznik.
Cebimiz para,gelecegimiz ise beton
Oldu.
Sonra kotu kolestrol,diyabet kanser,
Koha..
Hızla değişirken dogà,ve
Iklimler..
Anlamadik.gelecegimiz mi garantideydi
Yoksa
Çocuklarimizin yarinlarinimi
Pazarlamiştik.
Ortada ki tek gerçek. Seninde genlerini
Bozmuştuk.
Ne sen o eski iznik
Idin
Nede biz o eski iznikli tarim
Insani.
Senide kendimize benzettik,beton obezitesi
Eyledik.
Yalçın Öztůrk

×××

..
Kaçmak için can attiğin yer." Baba ocağı"
Geri gelmek için ömür tükettigin yer...
"Babanin ocağı" tutmez,baban anan yok.
Kim azarlaryacak seni...?
Kim yaptiklarini eleştirip begenmeyecek. Kim?
Sen...
Babanin ananin yaptiklarindn bikip kaçmıştin bu topraklardan.
Özgürsün. Artik söz sahibi bireysin. Palazlandin söz senin...
Şimdi,sana yapilanı yanlış görmüştün,aynisini çocuğuna yapmiyorsun.. geldigin evin duvarlari,anan kokuyor.Yada baban.
Çok kızıyordun ya hani.. O kötü insanlara... şimdi yoklar işte. Meydan,senin. Ve sen onlarin meydaninda At koşturuyorsun... ne at seni dinliyor nede meydanlarda sesin çınlamiyor.
Onlar. Gittiler. Ama sen halen o sesleri duyuyor ve taklit ediyorsun.
Ben yaşadim, çocuklarim yaşamasin derken bile...
Bu kez de o çocuklarina ihanet ediyorsun. Belki sana bu basit sıradan bir şey gibi gelebilir...
Normaldir...!!! Ama o çocuklarinda alamadiklari sorumluluklar ile,önce sana sonra etrafindakilere ve Vatana...
Sorumluluk duymuyor,ihanet ediyor. Hadi şimdi kız babana ve terk et o ocaği.
Unutma ki bir gün dönersen geri, benzin bile dòksen. Yanmaz o ocak,ve sen... Yanarsin çocukluğuna kirip döktüklerine ve hatta bir öfke uğruna altindan kaçtiğin çatiya....
Y.öztürk