BİR KADEHİN YOLCULUĞU
GECEYE GELSIN.
YİNE BIR MINIK ÖYKÜ. ÖYKÜ VE EFSANELER NEREDE SÖYLENIP ANLATILIYOR ISE,MUTLAKA BIR GERCEK PAYI VARDIR. BAZI TARIHSEL BULGULAR DA EFSANE VE SÖYLENCELERDEN YOLA ÇIKILARAK BULUNMUŞTUR.
Bitmez bizde öykuler söylenceler ve efsaneler. Geceye güvenir başimizi yastiga koyar rüyalar ülkesine gittik mi. Binbir öyküyle güneşe geri döner ve paylaşiriz. Etkisinde kalanlar ise bir daha uyku ve rüya ülkesinden geri gelmez, o diyarda kalir efsanenin de bir parçasi olur.
Kimimiz. Cinler periler dünyasini gezer,kimimiz ak sakalli dedeyle sohbet eder kimimiz de ben gibi.Kasabanin kızıl duvarlarini gezer bir şeyler arar bulur varsa bir yerde anlatilan hikayesi. Onu ögrenir ve sizinle paylasirim.
Bazen fazla fantazi ile süslemiş olabilirim. Bunun da nedeni sizleri bir parca da olsa hikayeyi sonuna dek okutmak içindir. Çok uzatmam öyküyü. Içindeki özu alir paylaşirim. Çünku uzun yazi veya kitap okuma alişkanliğimizi yillar önce kaybettik. Kaybettik diyorum ama uzattikca da uzatiyorum farkindayim.
Geçen günlerde kasabamizin saygin bir atölyesinin saygideger ustasinin elinden çikan üçlü kadehi görunce,elimdeki duvar resminde bir zamanlar bizansli ustalarin elinden çikan o kalem işindeki kadeh geldi aklima. Üstelik bu kadeh bir türbede ise daha da bir anlam yüklenir ki..biz onu çok bilinen ismi ile ansak da gercekte ne nezaman dikildigini nede kim adina yapildiginin hic bir zaman resmi bir belgesi yoktur.
İcerisinde üç beş sanduka mevcuttur. Duvarlari horosan sivali beyaz badanalidir.ve uzerinde yer yer çok guzel rumi desenler varken bu desenlenler bizimle alakadi olmayan kadrhler icinden kök salmis olarak çikar ve ana gövdeye ulaşacagi noktada bu kadehler boşluga naksedilmiş olarak karşimiza çikarken. Devaminda müthiş bir rumi desen başlar simetrik olarak devam etmesi gerekirken bir anda anlamsizlaşir ve desende estetigini kaybrder.
Sanki kadehin içinde ki iksir ortaliga yayilir ve usta bir anda uçar gider.
Dış cephe de bizans taş duvar teknigi tüm gücuyle kendini gösterir.
Yani kadehte ki iksir sanirim açik alanda etkisini yitirir yada ustalar açık alanda içmekten çekinir veya ilham perisini yakalayamaz.
İznikniki-a yada nikaia da rast geldigim ama sizin gozunuzden kacarip goremediginiz bir kac duvar resminde hep o kadehe denk geldim. Bazen bir bizans duvar resminde bazen ise bir islami binada. Ve her ne hikmet ise o binanin bir köşesinde eski yunanca bir kitabe. Ki... bina ile alakasi da yok.onca işlenmiş taş varken illaki uzerine birkac satirdan olusan kitabeli taş.
Bilmiyorum. Belki de saçmaliyorum ama bildigim. Bu taşlar da bu resimlerde bilinçli olarak o binalara kondu,nikaia nin sîrlari olarak bu gune ulaşti.(mesela şeyh kutbettin camisinin bati yönundeki sütunda bulunan 60 cm yuksekliginde haç gibi... ki bir kac yil once uzeri siva ile doldirulsa da bu gun halen çiplak gözle görulebilir dirumfadir.) Neyse siz bakmayin ve aldirmayin bana. Iyi geceler hepinize.birazdan uyku ülkesine giden son gemi gelecek ve ben. Ona yetişmeliyim. Pazartesi sabahi görusmek uzre. Selam ve saygilat hepinize.(not:bu üçlü kadehler de rodos adasinda bir kiliseye dogru yola çikti,ayinlerde kullanilmak uzre...!!)
Yalçin öztürk
YİNE BIR MINIK ÖYKÜ. ÖYKÜ VE EFSANELER NEREDE SÖYLENIP ANLATILIYOR ISE,MUTLAKA BIR GERCEK PAYI VARDIR. BAZI TARIHSEL BULGULAR DA EFSANE VE SÖYLENCELERDEN YOLA ÇIKILARAK BULUNMUŞTUR.
Bitmez bizde öykuler söylenceler ve efsaneler. Geceye güvenir başimizi yastiga koyar rüyalar ülkesine gittik mi. Binbir öyküyle güneşe geri döner ve paylaşiriz. Etkisinde kalanlar ise bir daha uyku ve rüya ülkesinden geri gelmez, o diyarda kalir efsanenin de bir parçasi olur.
Kimimiz. Cinler periler dünyasini gezer,kimimiz ak sakalli dedeyle sohbet eder kimimiz de ben gibi.Kasabanin kızıl duvarlarini gezer bir şeyler arar bulur varsa bir yerde anlatilan hikayesi. Onu ögrenir ve sizinle paylasirim.
Bazen fazla fantazi ile süslemiş olabilirim. Bunun da nedeni sizleri bir parca da olsa hikayeyi sonuna dek okutmak içindir. Çok uzatmam öyküyü. Içindeki özu alir paylaşirim. Çünku uzun yazi veya kitap okuma alişkanliğimizi yillar önce kaybettik. Kaybettik diyorum ama uzattikca da uzatiyorum farkindayim.
Geçen günlerde kasabamizin saygin bir atölyesinin saygideger ustasinin elinden çikan üçlü kadehi görunce,elimdeki duvar resminde bir zamanlar bizansli ustalarin elinden çikan o kalem işindeki kadeh geldi aklima. Üstelik bu kadeh bir türbede ise daha da bir anlam yüklenir ki..biz onu çok bilinen ismi ile ansak da gercekte ne nezaman dikildigini nede kim adina yapildiginin hic bir zaman resmi bir belgesi yoktur.
İcerisinde üç beş sanduka mevcuttur. Duvarlari horosan sivali beyaz badanalidir.ve uzerinde yer yer çok guzel rumi desenler varken bu desenlenler bizimle alakadi olmayan kadrhler icinden kök salmis olarak çikar ve ana gövdeye ulaşacagi noktada bu kadehler boşluga naksedilmiş olarak karşimiza çikarken. Devaminda müthiş bir rumi desen başlar simetrik olarak devam etmesi gerekirken bir anda anlamsizlaşir ve desende estetigini kaybrder.
Sanki kadehin içinde ki iksir ortaliga yayilir ve usta bir anda uçar gider.
Dış cephe de bizans taş duvar teknigi tüm gücuyle kendini gösterir.
Yani kadehte ki iksir sanirim açik alanda etkisini yitirir yada ustalar açık alanda içmekten çekinir veya ilham perisini yakalayamaz.
İznikniki-a yada nikaia da rast geldigim ama sizin gozunuzden kacarip goremediginiz bir kac duvar resminde hep o kadehe denk geldim. Bazen bir bizans duvar resminde bazen ise bir islami binada. Ve her ne hikmet ise o binanin bir köşesinde eski yunanca bir kitabe. Ki... bina ile alakasi da yok.onca işlenmiş taş varken illaki uzerine birkac satirdan olusan kitabeli taş.
Bilmiyorum. Belki de saçmaliyorum ama bildigim. Bu taşlar da bu resimlerde bilinçli olarak o binalara kondu,nikaia nin sîrlari olarak bu gune ulaşti.(mesela şeyh kutbettin camisinin bati yönundeki sütunda bulunan 60 cm yuksekliginde haç gibi... ki bir kac yil once uzeri siva ile doldirulsa da bu gun halen çiplak gözle görulebilir dirumfadir.) Neyse siz bakmayin ve aldirmayin bana. Iyi geceler hepinize.birazdan uyku ülkesine giden son gemi gelecek ve ben. Ona yetişmeliyim. Pazartesi sabahi görusmek uzre. Selam ve saygilat hepinize.(not:bu üçlü kadehler de rodos adasinda bir kiliseye dogru yola çikti,ayinlerde kullanilmak uzre...!!)
Yalçin öztürk
Yorumlar
Yorum Gönder